Beşiktaş’ta Rafa Silva dosyası yeniden gündemin ilk sırasına çıktı. Siyah-beyazlı kulübün “bonserviste indirim yaptı” iddiaları üzerine konuşan Başkan Serdal Adalı, beklentilerinin değişmediğini belirterek 15 milyon euro getiren kulübün transferi gerçekleştirebileceğini söyledi. Adalı’nın mesajı netti: belirlenen rakamın altındaki tekliflerin masaya dahi gelmesi beklenmiyor.
Adalı, İzmir’de bir otelde basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında yalnızca transfer başlığını değil, hakemlik sistemi ve federasyonla yaşanan sorunları da gündeme taşıdı. Türkiye Futbol Federasyonu ile yaptığı görüşmeye değinen Adalı, asıl muhatabın Merkez Hakem Kurulu olduğunu savunarak MHK’nın yapısını eleştirdi. “Gerekirse her maça hakem getirtirim” ifadesi, yönetimin hakem hatalarına karşı daha sert bir çizgiye kaydığı şeklinde yorumlandı.
Rafa Silva cephesindeki kriz ise sezon ortasında oyuncunun “futbolu bırakmayı düşündüğünü” söylemesiyle başlamış, ardından “futbola devam edeceğim ama Beşiktaş’ta oynamak istemiyorum” açıklamasıyla büyümüştü. Bu süreçte antrenmanlara çıkmayan oyuncu için kulüp, teknik direktör Sergen Yalçın ile birlikte bir basın toplantısı düzenlemiş ve ayrılık isteğini doğrulamıştı. Yalçın’ın “Burası Beşiktaş, burada herkesin yeri dolar” sözleri, kulübün psikolojik üstünlüğü elinde tutma çabası olarak öne çıktı.
Son dönemde takımla çalışmalara kısmen katıldığı belirtilen Rafa Silva’nın, Trabzonspor derbisinde ise kendi isteğiyle maç kadrosunda yer almadığı ifade edildi. Kulüp içinden aktarılan bilgilere göre teknik ekip, oyuncunun fiziksel olarak en az bir devre oynayabilecek seviyede olduğuna dair yönetime ayrıntılı bir rapor sundu. Buna rağmen Portekizli yıldızın sahaya çıkma konusundaki isteksizliğinin sürdüğü iddiası, krizin “performans”tan çok “motivasyon ve irade” ekseninde devam ettiğini gösteriyor.
Beşiktaş yönetimi, bonservis konusunda pazarlık kapısını kapatarak süreci iki ihtimale indiriyor: 15 milyon euroyu getiren bir teklif gelirse ayrılık, gelmezse oyuncunun sahaya dönmesi ve krizin içerde yönetilmesi. Bu tablo, kulübün “indirimle çıkış” yerine “fiyatı koruyup otoriteyi güçlendirme” stratejisini tercih ettiğini ortaya koyuyor.