Eski Habertürk spikeri Nur Köşker, kamuoyunda büyük yankı uyandıran açıklamalarında, gazeteci Mehmet Akif Ersoy hakkında ileri sürdüğü taciz ve baskı iddialarını ayrıntılarıyla anlattı. Köşker, yaşadıklarının bir söylenti ya da yanlış anlaşılma olmadığını belirterek, çalışmaya başladıktan kısa süre sonra rahatsız edici mesajlar almaya başladığını ve işini yaparken dahi karşılaşmamak için sürekli önlem almak zorunda kaldığını ifade etti.
Köşker, bültenlerin arka arkaya olduğu günlerde stüdyoda karşılaşmamak için erken saatlerde geldiğini, mikrofonunu önceden taktırdığını ve bazen rejiden ayrılmasını beklediğini söyleyerek, “Stüdyoda adeta köşe kapmaca oynuyorduk” dedi. Bu durumun uzun süre devam ettiğini vurguladı.
İddialarına göre, Ersoy’un görev ve yetkisinin artmasıyla birlikte üzerindeki baskı da arttı. Köşker, istifa ettiği gün odasına çağrıldığını, birlikte olmayı kabul etmediği takdirde ekranda yer alamayacağı yönünde açık bir tehdit aldığını öne sürdü. “Ekranı unut, istersen masada oturur haber yazarsın” sözleriyle karşı karşıya kaldığını iddia eden Köşker, bu baskıyı kabul etmediğini ve istifa ettiğini belirtti.
İstifanın ardından yaklaşık bir yıl işsiz kaldığını, evsizlik yaşadığını, ciddi sağlık sorunları ve yoğun anksiyete ataklarıyla mücadele ettiğini anlatan Köşker, yaşadıkları nedeniyle mesleğinden ve Türkiye’den kopmak zorunda kaldığını söyledi. Kısa sürede 11 kilo verdiğini, yayın sırasında dahi atak geçirdiği anlar olduğunu dile getirdi.
“Neden şimdi konuştuğu” yönündeki eleştirilere de yanıt veren Köşker, karşısında sistem içinde güçlü ve korunan bir yapı bulunduğunu düşündüğünü, bu nedenle susmanın bir tercih değil hayatta kalma refleksi olduğunu ifade etti. O dönem insan kaynaklarına başvurmanın kendisi için daha ağır sonuçlar doğurabileceğine inandığını söyledi.
Köşker, elinde Mehmet Akif Ersoy’un gönderdiğini öne sürdüğü WhatsApp yazışmaları bulunduğunu, savcılığın ifadesini almak istediğini ve bu yazışmaları dosyaya sunacağını açıkladı. Bundan sonra kendisine yönelik herhangi bir tehdit olması halinde sorumluların belli olduğunu da sözlerine ekledi.